Eğitim-Sen Tokat Şube Başkanı Ertan Uysal, Hatay`ın Reyhanlı ilçesinde 50 kişinin ölümüyle sonuçlanan katliam insanlık dışı olduğunu ve sorumlularını lanetlediklerini belirterek, Reyhanlının faali AKPdir dedi.
Eğitim-Sen ve Keske bağlı üyeler ellerinde dövizlerle Reyhanlı saldırılarını protesto etmek amacıyla sendika binasından Cumhuriyet Meydanına kadar yürüdüler. Yürüyüş sonunda sendika adanı açıklamalarda bulunan Eğitim-Sen Tokat Şube Başkanı Ertan Uysal, Reyhanlı saldırılarını ve sorumlularını lanetlediklerini söyledi. Başkan Uysal açıklamasında şu ifadelere dikkat çekti;
Eşit, Bağımsız, Özgür, Barış İçinde Bir Türkiye için, Emperyalizmi ve İşbirlikçilerini Ülkemizden Kovalım!
AKP`nin Suriye`ye yönelik emperyalist işgal ve dış müdahale girişimlerinin parçası olma iddiası ve ısrarının bedelini başta Reyhanlı halkı olmak üzere, tüm Türkiye en ağır şekilde ödemeye devam etmektedir. Hatay`ın Reyhanlı ilçesinde 50 kişinin ölümüyle sonuçlanan katliam insanlık dışıdır. Sorumlularını lanetliyoruz. Savaşın gerçek yüzü işte budur. Savaş hiçbir suçu günahı olmayan insanlar için ölüm demektir. Savaş yıkım ve acı demektir. Savaş öfke ve düşmanlık demektir. Bomba çukurunun başında ellerini açmış, bu büyük haksızlığa çaresizce yakaran ananın acısı bugün hepimizin acısıdır. Bu acının tekrarlanmaması için barış mücadelesini güçlendirmemiz gerekiyor.
Geçtiğimiz Cumartesi günü Hatay`ın Reyhanlı ilçesinde bomba yüklü iki araç onar dakika aralıkla patlatılmış ve onlarca vatandaşımız hayatını kaybetmiş, yüzlercesi yaralanmıştır. Hükümet yetkilileri ise her zamanki gibi patlamanın kara bulutları daha dağılmadan failleri açıklama yarışına girmişlerdir. Tüm bunlara bir de ``ileri demokrasi`` örneği ``yayın yasağı`` eklenince, halkın yalansız, dolansız bilgiye ulaşması engellenmiştir.
Uluderede ( Roboski`de ) yaşanan katliamın faillerini 500 gündür bulmayanların, Reyhanlı`daki patlamanın faillerini birkaç saat içinde, Türkiye`nin iç ve dış siyasetindeki gelişmeleri meşrulaştırma çabalarına uygun biçimde deklere etmesi düşündürücüdür.
Yaşananlar, Suriye politikasında dün rüzgar ekenlerin, bugün fırtına biçtiğinin ifadesidir. Türkiye`nin Suriye`ye yönelik olarak üstlendiği taşeronluk rolü, bölgedeki etnik ve mezhepsel ayrışmaya paralel olarak Türkiye`de de benzer bir karşıtlığı körüklemektedir.
Türkiye`yi pervasızca savaş bataklığına sürükleyen AKP iktidarı karşısında, hem bölgede hem de ülkede ``savaşa karşı barışı savunmak`` her zamankinden daha fazla önem kazanmıştır. ABD Başkanı Obama ile Başbakan Erdoğan`ın görüşmesi öncesine denk gelen bu saldırı ile Türkiye`de yükseltilebilecek savaş çığırtkanlığına karşı uyanık olunmalıdır. Bu noktada hükümetin hedef saptırma girişimlerine aldanmadan, AKP hükümetinin yarattığı zemin ve patlamanın arka planının tüm yönleriyle sorgulanması gerekmektedir.
Özellikle belirtmek isteriz ki, yaşanan savaştan canlarını kurtarmak için Türkiye`ye sığınan Suriyelileri hedefine alan hiçbir eylem kabul edilemez. Yaşanan bu acıların sorumlusu, öncelikle olarak emperyalist politikalara taşeronluk yapan AKP Hükümeti ve onun dış politikasıdır.
Reyhanlı`da meydana gelen patlamalarda yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Halen ağır yaralı olanların sağlığına kavuşmaları ise en büyük dileğimizdir. Dün olduğu gibi bugün de savaşa karşı barış mücadelemizde ısrarcı olacağımızın ve her yerde demokrasinin, eşitliğin, özgürlüğünün yeşermesi inancımızla bu mücadeleyi yürüteceğimizin bilinmesini istiyoruz!
Bizler halkın, sokağın barış talebine kulak vermeyenlere inat bizler sesimizi daha da büyütmeye kararlıyız. Şimdi, savaş çığlıkları atanlara karşı, eşit, özgür, bağımsız, barış içinde bir ülke mücadelesini hep birlikte büyütme zamanıdır!
